![translation](https://cdn.durumis.com/common/trans.png)
Bu, AI tarafından çevrilen bir gönderidir.
En kötü insanla karşılaştığınızı söylemek, iyi yaşadığınızın kanıtıdır
- tr Writing language: Korece
- •
-
tr
Referans Ülke: tr
Tüm ülkeler
- •
- Hayat
Dil Seç
Text summarized by durumis AI
- Son zamanlarda çevrenizde "en kötü insan" gibi hissettiren birisi varsa, bu sizin çok çalışıyor olmanız ve o kişinin sizin tutkunuzu kıskanıyor olması olabilir.
- Julia Cameron, "ruh emici insanları" yaratıcılığı engellenmiş kişiler olarak tanımlar ve onların diğer insanların yaratıcılığını kıskanıp tehdit ettiğini söyler.
- Bu tür insanlar sözlerini bozar, özel muamele bekler ve başkalarının zamanını ve parasını boşa harcayarak başkalarının hayatlarını altüst ederler.
Judith'in Duası (1872)Jean François Portaels (Belçikalı, 1818-1895)
Son zamanlarda "Çok kötü!" diye düşündüğünüz biriyle karşılaştınız mı?
Şimdiden tebrik ederim. En kötü insanla karşılaştığınız, sizin de gayretli ve iyi yaşadığınızın bir kanıtıdır. En kötü insan, gayretli insanları kıskanır.
"Yaratıcı bir insan olmak için gereken bir diğer şey de, ruhunuzu çalan insanlara kapılmamaktır."
-Julia Cameron
En kötü insan. Herkesin en kötüsü hakkında kendi tanımı olacaktır. Bu yazıda, başkalarının hayatlarını alt üst eden insanlardan bahsetmek istiyorum.
Aşağıdaki 10 özelliği okurken, aklınıza biri geliyorsa, şu anda o kişinin sizin ruhunuzu çalıyor, zamanınızı, paranızı ve duygularınızı boşa harcıyor diye düşünmenizde de bir sakınca yok.
1. Ruhunuzu çalan kişi, sözlerini tutmaz ve planlarınızı alt üst eder.
2. Ruhunuzu çalan kişi, özel muamele bekler.
3. Ruhunuzu çalan kişi için sizin durumunuz pek önemli değildir.
4. Ruhunuzu çalan kişi, zamanınızı ve paranızı boşa harcamanıza neden olur.
5. Ruhunuzu çalan kişi, insanların arasını bozar.
6. Ruhunuzu çalan kişi, kusur bulmada uzmandır.
7. Ruhunuzu çalan kişi, dramalar yaratır.
8. Ruhunuzu çalan kişi, kendi programı dışında her şeyi görmezden gelir.
9. Ruhunuzu çalan kişi, düzeni sevmez.
İstemeden de olsa, ruhunuzu çalan insanlarla karşılaşıyoruz. Benim de böyle bir deneyimim oldu. Karşı taraf, sözünü tutmadı ve planlarımı alt üst etti.
"Sanırım bir yanlış anlama olmuş."
Karşı taraf bunu yanlış anlaşılma olarak nitelendirdi, ama aslında yalandı. Yalan söyledikten sonra bunu yanlış anlaşılma olarak nitelendirmek, kendi hatasını örtbas etme çabası değil mi? Yalanın nasıl yanlış anlaşılmaya dönüşebileceği hala bir muamma.
"Şu aralar ~ yapmakla meşgulüm."
Meşgul olmayan insan nerede? Her birimiz farklı bir yoğunluğun içinde yaşıyoruz. Kendisinin başka işlere başladığı gerekçesiyle, özel muamele beklemesi gerçekten şaşırtıcıydı. Neden tek taraflı olarak anlayış göstermemiz gerekiyor? Anlayış, karşılıklı saygı değil mi?
Gerçek şu ki, bu tür özel muamele bekleme psikolojisi, başkalarının durumunun pek önemli olmamasından kaynaklanıyor. Kendi programı dışında her şeyi görmezden geldiği için, sadece kendi bakış açısını savunabiliyor.
Besteci Albert De Vleeshouwer (1889)Jean François Portaels (Belçikalı, 1818-1895)
Başkası nedeniyle zaman ve para kaybetmenin keyifli olduğu bir insan var mı? Ama işte bu gibi durumlarda, bizim için akıllıca bir karar vermek gerekiyor. Eğer karşı tarafa daha önce maddi açıdan ödeme yapmışsak bile, daha fazla zaman kazanmak için akıllıca bir seçim yapmalıyız.
"Ruhunuzu çalan insanla artık acı verici bir tango dans etmeyin. 'Bu adam yüzünden yorulup ölüyorum' diye düşündüğünüzde, kendinize şunu sorun: Bu kişiyi kullanarak yaratıcı çalışmalarınızı erteliyor olabilir miyim?"
-Julia Cameron
Julia Cameron'ın dediği gibi, ruhunuzu çalan bir kişi yüzünden yapmanız gerekenleri yapamayıp acı verici bir tango dans edemeyiz.
Dahası,
"Kendi yaratıcılıklarını uyandırmaya cesaret edemeyenler, başkalarının yaratıcılığının ortaya çıkmasını istemezler, kıskançlık duyarlar ve tehdit altında hissederler."
-Julia Cameron
Ruhunuzu çalan kişi, içgüdüsel olarak bunu bilir. Kendi yaratıcılığı tıkanmış ve başkalarının yaratıcılığını uyandırmanın kendisini çok tehdit ettiği ve kıskançlık uyandırdığı bilincindedir. Bu ne demek oluyor? Bu düşünce de aklınıza gelebilir, ama bu kadar kötü niyetlidir ki, başkalarının başarılı olmasını istemez, bu yüzden kendisini avantajlı konuma getirecek şekilde durumu alt üst eder.
Tatlı ÇiçeklerJean François Portaels (Belçikalı, 1818-1895)
"Nazikçe, ama kararlı ve kesin bir şekilde hareket etmelisiniz."
-Julia Cameron
Hayatta ruhunuzu çalan insanlarla karşılaşmak çok şaşırtıcı bir şey değil. "Şu anda yorgun olmam, büyüdüğümün kanıtıdır" sözü gibi, gayretle yaşadığınız zaman bu insanlarla karşılaştığınız, sizin de hayalleriniz için gayretle ilerlediğinizi gösteren bir kanıt olur.
En kötü insanla karşılaştığınızda, neden böyle bir insanla karşılaştığınızı sorgulamayın, onu kendi gelişiminiz için bir motive edici güç olarak kabul edin. Gelecekte, sizin de eğlenceli anıları olan bir deneme (veya roman, çizgi roman vb.) yazabilirsiniz.
▶ Ruhunuzu çalan insanlar, dramayı sever. Dramalarda olduğu gibi, onlar her zaman başrol oyuncusudur. Çevresindeki insanlar onun kaprislerine göre hareket eder ve onun sinyallerini, giriş ve çıkış sinyallerini alırlar.
▶ Ruhunuzu çalan kişilerin gücün kökeninde kökleri vardır ve herhangi bir tür insanı sömürüp enerjisini emmek için bir enerji kaynağı olarak kullanabilirler. Ruhunuzu çalan kişiler, hemen hemen her durumda, hemen hemen her sanat biçiminde görülebilirler. Belki de şöhret onları böyle yapmıştır. Onlar güçle beslenirler, bu nedenle güç kaynakları, bu tür kişileri yaratabilir.
-Julia Cameron,